Bırak da Marduk teslim olsun, akan kan son bulsun! Böyle sözler iletti Enlil, Enki’ye. İzin ver de kardeş kardeşle konuşsun! Ninharsag böyle mesaj yolladı Enki’ye. Ekur’un içinde, saklandığı yerde Marduk peşindekilere karşı koymaya devam etti. Dağa benzeyen ev içinde son savunmasını yapmaktaydı. İnanna bu muazzam taş yapının hakkından gelemedi. Yapının pürüzsüz yüzleri silahlarını saptırdı.
Derken gizli girişi öğrendi Ninurta, kuzey yüzündeki menteşeli taşı buldu! Karanlık bir koridordan geçti Ninurta ve büyük galeriye erişti. Bu kemerli mekan kristallerin pek çok renkli ışınımlarıyla bir gökkuşağı gibi pırıl pırıl ışıldıyordu. Davetsiz girenin haberini alan Marduk silahlarını hazırlayıp Ninurta’yı bekledi. Harikulade kristalleri birer birer parçalayarak galeri boyunca yukarı çıkarken Ninurta silahlarıyla karşılık verdi.
Üst odaya, büyük çarpan taşın yerine dek çekildi Marduk. Odanın girişinde kayan taş kilitleri indirdi Marduk; tüm girişleri bir daha açılmamak üzere kapattı. Ninurta’nın peşinden Ekur’a girdi İnanna ve İşkur; sonra ne yapacakları üstünde düşündüler. Saklandığı delik Marduk’un taş tabutu olsun, dedi İşkur onlara. Aşağıya kaymaya hazır olan üç engel taşına çekti onların dikkatini İşkur.
Diri diri gömülüp yavaşça ölmek olsun Marduk’un cezası, diyerek rıza gösterdi İnanna. Galerinin sonundaki üç kayan taş indirildi. Her bir için tıkayan bir taş kayarak indi, Marduk’u bu mezara mühürledi.