Gözleri maviden kırmızıya, kırmızıdan maviye renk değiştiriyordu. Muzaffer Satu’ya doğru yükselip süzüldü Horon, Ateşli Sütun ile. Birbirlerini çok uzaklara dek kovaladılar; çarpışma çok şiddetli ve ölümcüldü. İlk başta darbe aldı Horon’un Ateşli Sütunu ve sonra zıpkınıyla yok etti Satu’yu Horon. Satu yere düşüp parçalandı, Horon tarafından bağlanıp zapt edildi.
(Ben tarih boyunca kurulmuş güçlü imparatorlukların erk savaşına giren önderlerinin birbirlerini esir aldıklarında yaptıklarının kaynağının yine Anunnakilerden esinlenme olduğunu düşünüyorum. Erkekliğini yok etme, göze mil çekme, ok yayıyla boğma gibi karşı tarafı aşağılama, onun bir daha krallık iddiasında bulunmasının önüne geçme, bir yandan da onun asil kanına saygı duyma gelenekleri de bana göre Anunnakilerden kaynaklanmaktadır.)
Meclisin kararı metal bir tablet üstüne kaydedildi. Kayıtlar salonuna yerleştirildi. Evinde, Marduk pek hoşnuttu bu karardan ama olup bitenlerden dolayı çok üzgündü. Oğlu Asar’ın oğlu olmasına rağmen Horon, İgigilerden Şamgaz’ın soyundan geliyordu. Anunnakiler arasında paylaştırılanlar gibi bir bölge verilmemişti ona. İki oğullarını birden kaybeden Marduk ve Sarpanit birbirlerinde aradılar teselliyi. Zaman içinde bir oğulları daha oldu: Nabu adını verdiler ona. Kehaneti taşıyan anlamına.