Dünya’da ve Nibiru’da ümitsizlik çöktü herkese. Tam o sırada, sedir ağaçları dağlarındaki işlerini tamamlamış olan Ninurta bir kez daha görmek istedi dağlarını okyanuslar ötesindeki diyarın. O diyardan, Dünya’nın diğer yanından şaşırtıcı sözler iletti. Su heyelanları dağ yamaçlarına derin yarıklar açmış, dağ yamaçlarından irili ufaklı külçeler halinde hesapsızca altın düşüp akmış.
Aşağıdaki nehirlere, madencilik yapmadan da oradan toplanabilir altın! Enlil ve Enki bu uzak dağlık diyara gittiler derhal, şaşkınlıkla baktılar keşfedilen manzaraya: Altın, eritme arıtma gerektirmeyen som altın yatmaktaydı dört bir yanda! Bu bir mucize! Böyle diyordu Enki, Enlil’e. Nibiru’nun sebep olduğu hasar Nibiru tarafından onarıldı. Her şeyin yaratıcısının görünmeyen elleri Nibiru’daki yaşamı sağlayacak! Böyle dedi Enlil.