Büyük bir ihtişamla yükselip süzüldü Nibiru’ya doğru Anu; yanında altın, som altın taşıyordu. Utu yeni görevini neşeyle yerine getirmekteydi: Ninurta ise Bad-Tibira’nın komutasına devam etti. Marduk Lahmu’ya dönmedi, babasıyla Abzu’ya da gitmedi. Tüm diyarlar üstünde yükselip süzülmekti dileği, gökgemisine binip Dünya’yı iyice anlayıp bilmek.
Bazısı Lahmu’da bazısı Dünya’da olan İgigilerin komutasına Utu getirildi. Anu Nibiru’ya döndükten sonra, Dünya’da kalan önderlerin beklentileri büyüktü. Anunnakilerin tazelenmiş güçle çalışmaya başlayacaklarını, altını hızla biriktirip böylece hızla eve doğru koyulacaklarını umdular. Heyhat, bu değildi olacak olan! Abzu’daki Anunnakiler ise zor işin devam edeceğini değil, rahatlayacaklarını umdular.
Çoğalıyor olduklarına göre Dünyalılar, işi artık onlar yapsınlar! Böyle diyordu Abzu’daki Anunnakiler. Edin’de görevler daha büyüktü; daha çok ev, daha çok tedarik gerekiyordu. Edin’deki kahramanlar yalnızca Abzu’da olmalarına izin verilmiş ilkel işçilerden istediler. Kırk şardır rahatlık yanlızca Abzu’ya kısmet oldu, diye bağırmaktaydı Edin’deki kahramanlar.