"Enter"a basıp içeriğe geçin

Adamu ve Tiamat Edin Şehrinde – Sümer Tabletleri

Yedi kere yedi kafes yaptılar; ağaçların arasına yerleştirdiler; birlikte büyüsünler, erlik ve dişilik edinsinler, erkekler kadınları döllesin, kendi başlarına üreyip çoğalsınlar diyorlardı birbirlerine. Adamu ve Ti-amat’a gelince, kazı yerlerindeki zor işlerden korunacaklardı, onları Edin’e (Kutsal kitaplarda geçen Aden yani cennet. Görüldüğü gibi Aden Anunnakilerin bir şehrinin adı) götürelim, oradaki Anunnakilere eserimizi gösterelim. Enki böyle dedi diğerlerine ve onlarda razı oldular.

Eridu’ya, Enki’nin Edin’deki şehrine götürüldü Adamu ve Ti-amat. Onlar için kapalı bir mekan kurulmuştu mesken olarak (yani cennet), orada dolaşabileceklerdi. Edin’deki Anunnakiler, iniş yerindekiler onları görmeye geldiler. Enlil onları görmeye geldi; bu manzara karşısında hoşnutsuzluğu azaldı. Ninurta onları görmeye geldi; Ninlil de. Lahmu’daki ara istasyondan, Enki’nin oğlu Marduk da onları görmek için indi. Ne şaşırtıcı manzaraydı bu, şaşkınlık veren görülmeye layık bir harika.

(Tevrat’ta Yahudilerin bu günde yaşadığı yerin doğusuna düşen Edin aynen tarif edilir. Oradaki meyve mahçesi de. Elbette din kitabı olması sebebiyle Tevrat yazarları cinselliğin farkındalığını gizemli olabilmesi için her şeyi bilme ağacına, ölümsüzlük kavramını yaşam ağacına, kromozom sarmalını yılana ve daha sonraki dönemlerde şeytana çevirecekti.)
● Yaratılış-2; 8- Rab Tanrı doğuda (Açıkça cenneti yön vererek Dünya’da kurduruluyor. Yani İsrail’in doğusunda, yani Mezopotamya da!!) , Aden’de (Edin) bir bahçe dikti. Yarattığı Adem’i oraya koydu.
● 9- Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetişirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.
● 10- Aden’den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu.
● 11- İlk ırmağın adı Pişon’dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar.
● 12- Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur.
● 13- İkinci ırmağın adı Gihon’dur, Kuş sınırları boyunca akar.
● 14- Üçüncü ırmağın adı Dicle’dir, Asur’un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat’tır. (Görüldüğü gibi; belli ki bu gün
ikisi kurumuş olan 4 ırmak tarifinde açıkça Dicle ve Fırat ismi geçmektedir. Bu da bize aynı coğrafi bölgeyi işaret
etmektedir.)
● 15- Rab Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem’i oraya koydu.
● 16- Ona, ”Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu.
● 17- “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”

(Görüldüğü üzere Tevrat’ta Tanrı Adem’i cennete değil, içinde çalışmak üzere bir bahçeye koymuştur. Cennet kavramı daha sonraları insanlar tarafından dine gizem katmak maksadı ile geliştirilmiştir. Ayrıca Tevrat’ta Tanrı tutmadığı sözlerden birini daha söylemiştir. Eğer o ağaçtan meyve yersen ölürsün demesine rağmen Adem ve Havva’yı öldürmemiştir. )
Ellerinizle yaptınız bunu, diyordu Anunnakiler biçimlendiricilere. Dünya ve Lahmu arasında mekik uçuşu yapan İgigiler de ümitlendiler. İlkel işçiler biçimlendirildi; meşakkatli günler sona erecek, diyorlardı hep birlikte. Abzu’da büyümekteydi yenidoğanlar; Anunnaki onların olgunlaşmalarını bekliyordu heyecanla. Enki denetliyordu; Ninmah ve Ningişzidda da geldiler.