Kanun değişince, diğer prensler rıza gösterdiler. Söylendiler ama başkaldırmadılar. An.Şar eş olarak kendine üvey kız kardeşini aldı. Onu İlk Hanım yaptı; Ki.Şar adıyla anılacaktı. Böylece hanedan bu kanunla devam etti. Aşar’ın saltanatında tarlaların ürünleri zayıfladı, meyveler ve tahılların bereketi azaldı. Turdan tura Güneş’e yaklaştıkça sıcaklık arttı; uzaktaki meskende serinlik daha çok keskindi. Tahtın kenti Agade’de kral, anlayışı büyük olanları bir araya topladı.
Bilgisi büyük olan eğitimli alimlere sorgulamaları emredildi. Ülkeyi ve toprağı incelediler, gölleri ve dereleri sınadılar. Daha öncede olmuş, diyerek yanıtladı bazısı: Geçmişte de Nibiru ya daha soğumuş ya daha da ısınmıştı. Nibiru’nun turunda bir kader yer etmişti. Turu gözlemleyen diğer bilgililer, Nibiru’nun kaderini suçlamayı düşünmediler. Bulduklarına göre, atmosferde bir bozulma meydana gelmişti. Atmosferin ceddi olan yanardağlar daha az duman püskürtüyordu. Nibiru’nun havası incelmişti; koruyucu kalkan güçten düşüp zayıflamıştı.
An.Şar ve Ki.Şar’ın saltanatında, tarlalara hastalık musallat oldu, ne kadar uğraştılarsa da boşuna. Onların oğlu En.Şar geçti tahta sonra; hanedanın altıncı kralıydı. Adı geliyordu Şar’ın Azametli Efendisi anlamına. Büyük anlayışla doğmuştu, çokça öğrenip çokça bilgiler edinmişti. Belalara çare bulmanın yollarını aradı; Nibiru’nun göksel turunu epey inceledi. Çizdiği ilmek içinde, Güneş ailesinin beş üyesini, göz kamaştırıcı güzellikteki o gezegenleri kucaklıyordu.
Belalara çare bulmak için En.Şar bunların atmosferlerini inceletti. Her birine birer ad verip atalarını onurlandırdı; onları göksel çiftler gibi düşünmüştü. Karşılaşılan ilk ikisine, ikizleri andıran gezegenlere An ve Antu dedi. Nibiru’nun turunun ötesinde boyutları en büyük olan Anşar (Satürn) ve Kişar (Jüpiter) vardı. Diğerlerinin arasında bir haberci gibi dolaşana Gaga (Plüton) dendi; bazen karşılaşıyordu Nibiru ilk bununla. Güneşin etrafında dolanıp ta Nibiru’yu selamlayanların hepsi beş taneydi.
Bunların ötesinde, sanki bir sınırmışçasına, Dövülmüş Bilezik (Dünya ve Jüpiter arasındaki asteroid kuşağı) dönmekteydi Güneşin etrafında. Göğün felaketle dolu yasak bölgesinin muhafızıymış gibi onu korumaktaydı. Güneş’in diğer çocuklarının sayısı dörttü ve bilezik onların davetsiz misafirlere karşı kalkanıydı. En.Şar karşılamaya çıkan beşlinin atmosferlerini incelemeye koyuldu. Tekrarlayan turlarda, Nibiru’nun beş ilmeği boyunca bunlar dikkatle tarandı.