[Dediler ki:] Süleym kabilesine mensup Kays b. Nüseybe adında bir adam Resulallahın yanına geldi. Resulallahın sözlerini işitti, Resulallaha bazı şeyler sordu, Resulallah sorularına cevap verdi. Kays, bütün bunları dinledi. Resulallah onu İslama davet etti; Kays hemen Müslüman oldu. Daha sonra kavmi Beni Süleyme döndü ve şöyle dedi: “Ben Rum hikayelerini, İran masallarını, Arap şiirlerini, kahinlerin kehanetini ve Himyerlilerin sözlerini çok dinledim; fakat Muhammedin sözleri bunların hiçbirisine benzemiyordu. Bana itaat edin ve ondan nasibinizi alın.” Fetih yılı geldiğinde Beni Süleym Resulallahın yanına gittiler ve Kudeyd denilen yerde ona kavuştular. Onlar 900 kişiydiler. Bazıları “1.000 kişilerdi.” dediler. İçlerinde Abbas b. Mirdas, Enes b. İyad b. Ril ve Raşid b. Abdürabbih de vardı. İslama girdiler ve “Ya Resulallah! Bizi öncü kuvvetin içine al. Bizim sancağımız da kırmızı olsun ve şiarımız öncü olsun.” dediler. Resulallah , onların dediklerini yaptı. Resulallah ile birlikte Mekkenin fethinde, Taif ve Huneyn gazvelerinde hazır bulundular. Resulallah Raşid b. Abdürabbihe Ruhat denen bölgeyi verdi. Orada bir pınar da vardı. Ona “Resulün pınarı” deniliyordu. Raşid, Beni Süleyme ait bir putun bakımını üstlenmişti. Bir gün baktı ki, iki tilki putun üzerine bevlediyorlar. Bunun üzerine şöyle dedi: Tilkilerin üzerine bevlettiği bir Rab! Öyle mi? Allaha yemin ederim ki, Tilkilerin üzerine bevlettiği bir rab zelil olmuştur. Sonra Raşid, putu kırdı ve Resulallahın yanına geldi. Resulallah kendisine, “Adın ne senin?” dedi. Raşid: “Gavi b. Abdüluzza” dedi. Resulallah ise “Hayır, sen Raşid b. Abdürabbihsin” dedi. Raşid İslama girdi ve Müslümanlığı güzel oldu. Fetih günü Resulallah ile birlikte idi. Resulallah şöyle dedi: “En hayırlı Arap şehri Hayberdir ve Beni Süleymin en hayırlısı da Raşidtir.” Resulallah Raşidi kavmine yönetici yaptı. Bize Hişam b. Muhammed haber verdi; dedi ki: Bana Beni Şerid kabilesinin Beni Süleym kolundan bir adam anlattı; dedi ki: Kıdr b. Ammar adında bizden birisi Medinede Resulallahın yanına gitti. Kıdr Müslüman oldu ve kavminden 1.000 atlı getireceğine dair Resulallaha söz verdi ve bu hususta şöyle dedi: Muhammede gelmekle elimi, Peştamalını en hayırlı ellerle bağlamış bir elle güçlendirdim. Bu öyle bir adamdır ki, dininin yarısını onunla bölüştüm. Sıkıntı çekmeden ona bin adam verdim. Sonra Kıdr, kavmine geldi. Durumu onlara bildirdi. 900 kişi onunla birlikte çıktı; yüz kişi de mahallede kaldı. Kıdr onlarla birlikte Resulallahın yanına gitmek istiyordu. Fakat yolda ölüm hastalığına yakalandı. Kıdr kavminden üç adama vasiyetini yaptı. Abbas b. Mirdasa vasiyetini yaptı ve onu 300 kişiye kumandan tayin etti. Yine Cebbar b. el-Hakem, yani el- Ferrar eş-Şeridiye vasiyetini yaptı ve onu 300 kişinin başına tayin etti. Ayrıca el-Ahnes b. Yezide vasiyet etti; onu da 300 kişinin başına tayin etti ve onlara “Bu zata (Resulallah) gidin ve uhdemdeki sözü yerine getirin.” dedi. Sonra vefat etti. Adamlar yola devam ettiler; nihayet Resulallahın yanına geldiler. Resulallah , “Güzel yüzlü, uzun dilli ve doğru imanlı adam nerede?” dedi. Onlar, “Ya Resulallah! Allah onu çağırdı; o da icabet etti.” dediler ve ölüm haberini bildirdiler. Resulallah , “Bana söz verdiği 1.000 kişilik grubun diğer kısmı nerede?” dedi. Onlar, “Bizimle Beni Kinane arasındaki savaş korkusundan dolayı yüz kişi mahallede kaldı.” dediler. Resulallah , “O yüz kişilik gruba da haber gönderiniz, gelsinler. Muhakkak ki, bu yıl hoşunuza gitmeyecek hiçbir şey başınıza gelmeyecektir.” dedi. Bunun üzerine o gruba haber gönderdiler. el-Hedde denilen yerde Resulallaha ulaştılar. Onlar 100 kişilik bir gruptu ve başlarında el-Münki b. Malik b. Ümeyye b. Abdüluzza b. Amel b. Kab b. el-Haris b. Bühse b. Süleym vardı. Atların kişnemelerini işittiklerinde, “Ya Resulallah! kuşatıldık mı?” dediler. Resulallah , “Hayır, aleyhinizde değil, lehinizde bir durumdur. Süleym b. Mansur geldi.” dedi. Onlar Resulallah ile birlikte Mekkenin fethinde ve Huneynde hazır bulundular. Komutan Abbas b. Mirdas, el-Münka için şöyle demişti: O dokuz yüzü bine tamamlayan yüz kişinin komutanıydı.