“Yeryüzündeki bütün halklar arasından yalnız sizi tanıdım,
Bu yüzden suçlarınızı karşılıksız bırakmayacağım.”
İki kişi anlaşmadan birlikte yürür mü?
Avı olmayan aslan ormanda kükrer mi?
Bir şey yakalamadıkça genç aslan ininde homurdanır mı?
Tuzak kurulmamışsa,
Yerdeki kapana kuş düşer mi?
İçine bir şey düşmedikçe
Kapan yerden fırlar mı?
Kentte boru çalınır da halk korkmaz mı?
RAB’bin onayı olmadan bir kentin başına felaket gelir mi?
Gerçek şu ki, Egemen RAB kulu peygamberlere
Sırrını açmadıkça bir şey yapmaz.
Aslan kükrer de kim korkmaz?
Egemen RAB söyler de kim peygamberlik etmez?
Aşdot ve Mısır saraylarına duyurun:
“Samiriye dağlarında toplanın” deyin,
“Kentin ortasındaki büyük kargaşayı,
İçindeki baskıyı görün.”
RAB, “Onlar doğruluk nedir bilmiyorlar” diyor,
“Saraylarına zorbalık ve çapul yığmışlar.”
Bu yüzden Egemen RAB diyor ki,
“Düşman kuşatmakta ülkenizi,
Saraylarınızı yağmalayacak, güçsüz kılacak sizi.”
RAB şöyle diyor:
“Bir çoban aslanın ağzındaki hayvanın iki bacağını
Ya da kulağının parçasını nasıl kaparsa,
Samiriye’de sedir köşelerine,
Divan yastıklarına
Kurulan İsrailliler de öyle kurtarılacak.
Dinleyin ve Yakup soyunu uyarın.”
Egemen RAB, Her Şeye Egemen Tanrı konuşuyor:
“İsyanlarından ötürü
İsrail’i cezalandırdığım gün,
Beytel’in sunaklarını da yok edeceğim.
Kesilip yere düşecek sunağın boynuzları.
Hem kışlık hem yazlık evi vuracağım,
Yok olacak fildişi evler,
Sonu gelecek büyük evlerin.”
RAB böyle diyor.